Mehmetçiği yalnız bırakamayız

Libya'daki Türk askerinin görev süresini 18 ay daha uzatılmasına ilişkin tezkere TBMM'de kabul edildi. CHP ve HDP'li milletvekilleri tezkereye ‘hayır' oyu verdi.

Millet İttifakı’nın çatısını oluşturan ortaklardan İYİ Parti’den ise tezkereye “evet” oyu geldi.

İYİ Parti Aydın Milletvekili Aydın Adnan Sezgin, TBMM kürsüsünden yaptığı konuşmada neden ‘evet’ dediklerini ayrıntılarıyla anlattı.
TÜRKİYE İÇ SAVAŞI DURDURDU
Sezgin, 2020 yılı Ocak ayında Libya'ya asker gönderilmesine İYİ Parti olarak karşı çıktıklarını hatırlatarak, Türkiye Cumhuriyeti devletinin başlattığı bir süreci yarıda, eksik hâlde bırakmasının yaratabileceği muhtelif sakıncaların da farkında olduklarını kaydetti. 2020 sonundan bu yana ateşkes nedeniyle Libya'da iç savaş durumu yaşanmadığına dikkat çeken Sezgin, askerin muharip güç konumunda olmadığını ifade etti. Sezgin, Libya'da Türk askeri mevcudiyetinin milisler arası caydırıcı rol üstlendiği içi tezkereye olumlu baktıklarını söyledi.
RİSK ORTAMINDA ÖNEMLİYDİ
Aydın Adnan Sezgin, partisi adına yaptığı konuşmasını "Libya'daki kuvvet varlığımız uluslararası camianın üzerinde iyi kötü uzlaştığı siyasi bir anlayışı, barış ve istikrar misyonunu esas alacaksa ve görevi ‘Libya'yı ileride dış saldırılardan ve iç çatışmalardan koruyacak bir ordunun eğitilmesi’ olarak tanımlanıyorsa buna itirazımız olmaz. Uluslararası gelişmeler o kadar vahim ki bu risk ortamında Hükûmetin, Libya ve Doğu Akdeniz'de hareket alanının engellendiği izleniminin doğması, dış âlemde Türkiye'nin hayrına olmayan bazı soru işaretlerine yol açabilir. Libya'daki kuvvetlerimizin ve yurt dışında görevde bulunan Mehmetçiğin moral gücünü korumasını da önemsiyoruz. Türkiye'nin Libya'da yatıştırıcı, makul ve iki tarafı yakınlaştırıcı bir rol oynaması ulusal çıkarlarımıza halel gelmemesi kaydıyla bu süre uzatma tezkeresine ‘evet’ diyoruz” sözleriyle sürdürdü.
YUNANİSTAN İLE GERİLİM
Tezkereye ‘evet’ oyu vermeleri Yunanistan’la yaşanan mevcut gerilimin neticesi olduğunu söyleyen Aydın Adnan Sezgin, Libya'daki askerî varlığın, Rusya'ya karşı bölgede bir denge ve koz unsuru olduğunu ifade etti.
Atina ile deniz yetki alanlarında yaşanan sorunlara dikkati çeken Sezgin, “Yunanistan'ın mütecaviz ve kabul edilemez talep ve çıkışlarında ham milliyetçilik hayalleri olduğu muhakkaktır. Yunanistan iç siyasetinde Türkiye karşıtlığının prim yaptığı da bir gerçektir. Ancak Türkiye'de de iktidar, uluslararası ilişkileri iç politikaya pervasızca alet edebilmektedir. Haklı olduğumuz davamızda iktidarın bu pervasız tutumu sonucunda bir defa daha haksız duruma düşmekten kaygılıyız” ifadelerine yer verdi.