Kuryeler tehlike altında

Lokantaların paket servise geçmesiyle birlikte motorlu kuryelerin işi daha da yoğunlaştı. Her gün yüzlerce müşteriye yemek taşıyan kuryeleri bekleyen tehlike koronavirüs hastası müşteriler. Nazilli’de hizmet veren motorlu kuryeler kendilerini korumak için müşteriden sipariş sırasındaki kasklarını çıkarmıyor, eldiven kullanıyor ve müşteriden aldıkları paraları dezenfekte ediyorlar.

“HER GÜN 10’LARCA KORONA HASTASINA GİDİYORUZ”
Toplam 16 motorlu kurye çalıştıran bir şirketinin sahibi İbrahim Şen her gün 10’dan fazla koronavirüs hastası müşteriye yemek götürdüklerini belirterek “Bunlardan korona olduğunu sadece birkaçı söylüyor. Ama biz müşterinin durumunu bilmesek de önlemimizi alıyoruz. Kasklarımızı çıkarmıyoruz, tek kullanımlık eldiven takıyoruz ve aldığımız parayı ayrı bir poşette taşıyıp dükkanda dezenfekte kutusunda bekletiyoruz. Böyle durumlarda HES kodu sormak faydalı olabilir ancak bizim pozitif olanlarda sipariş almamak gibi bir seçeneğimiz yok” diye konuştu.

“PARAYI DEZENFEKTE EDİYORUZ”
Pizza işletmesinde çalışan servis görevlisi Umut Fidan ise genelikle temassız teslimat yaptıklarını, nakit alışverişte ise aldıkları parayı ayrı bir poşette taşıdıklarını söyledi. Kuryelerin kasklarını teslimat sırasında hiç çıkarmadıklarını ifade eden Fidan “Kuryelerimiz yanlarında dezenfektan taşıyorlar ve aldıkları parayı dezenfekte ediyorlar. Pozitif vakayla sık sık karşılaşıyoruz ama genellikle bunu söylemiyorlar. Tüm kuryelerimizin HES kodu var ama biz müşteriye HES kodu sormuyoruz. Sorsak bile siparişi teslim etmek durumundayız” dedi.

KAPILAR, ZİLLER TEHLİKELİ SAÇIYOR
Çiğ köfte işletmesi sahibi Faris Dündar ise online veya telefondan sipariş geldiğini belirterek “Müşterinin isteğine göre temassız teslimat oluyor. Böyle durumlarda poşeti kapıya asıyoruz. Zile basıyoruz ve birkaç aşağıya inip kapı açıldığında doğru adres olup olmadığını soruyoruz ve oradan hemen ayrılıyoruz. Nakit alışverişlerde ise dükkana döndüğümüzde hem parayı hem de kendimizi dezenfekte ediyoruz. Gittiğimiz yerde pozitif varsa bile bunu genellikle söylemiyorlar. Apartmana giriyoruz, kapıya ve zillere dokunuyoruz. Bu bakımdan risk altında olduğumuzu söyleyebilirim” ifadelerini kullandı.