x

DİŞE DİŞ…

Dişe diş kana kan… Babil Hammurabi kanunlarında meşhur ‘göze göz’ ifadesi… ‘Dişe diş kana kan’, bir intikam çağrısı değil; daha ziyade bitmek bilmez kan davalarına konan bir yasağı işaret etmekte… Göze göz dişe diş… Yapılan kötülüğe karşılık olarak aynı oranda zarar verici bir etki oluşturmak öç almak anlamında… ‘Göze göz’ (İncil İbranicesi; Ain takhat ain), karşılıklı adalet ilkesini ifade eden Çıkış Kitabı 21:23–27'de bulunan bir emir… Roma uygarlığında ‘lex talionis’, yaralayan kişinin, zarar gören tarafça aynı ölçüde cezalandırılması ilkesi… Kısas, bir suçluya ceza olarak, başkasına yaptığı kötülüğün aynısının verilmesi, uygulanması… Kısasa kısas… Bir kişinin cezasının işlediği suçla aynı olmasına hükmedilmesi… Haksız yere birini öldürenin cezasının da ölüm olması… Kısasa kısasta, yaralanmanın tahminî zarar ile orantılı değeri olan tazminat bedelinin, mağdurun kabulü hâlinde mağdura verilmesi mümkün…
Kısasa kısas hükmü, caydırıcı bir hüküm… Kısasa kısas, toplum ve kişi hayatının garantisi… “Tevrat’ta İsrâiloğulları’na, “Cana can, göze göz, buruna burun, kulağa kulak, dişe diş... Yaralamalarda da kısas vardır. Kim kısası bağışlarsa bu kendisi için bir kefâret olur. Ve her kim Allah’ın indirdiği ile hükmetmezse işte onlar zalimlerin ta kendileridir” diye yazdık.” (Mâide, 45)… Kısasa kısasta, yaralamalara ve organlara verilecek zararlara karşı, onların dengi bir cezayla, bir diyetle uygulanmış… “Ey iman edenler! Öldürülenler hakkında size kısas farz kılındı. Hüre hür, köleye köle, kadına kadın (öldürülür). Ancak her kimin cezası, kardeşi (öldürülenin velisi) tarafından bir miktar bağışlanırsa artık (taraflar) hakkaniyete uymalı ve (öldüren) ona (gereken diyeti) güzellikle ödemelidir. Bu söylenenler, Rabbinizden bir hafifletme ve rahmettir. Her kim bundan sonra haddi aşarsa muhakkak onun için elem verici bir azap vardır. - Ey akıl sahipleri! Kısasta sizin için hayat vardır. Umulur ki suç işlemekten sakınırsınız.” (Bakara, 2/178-179)…
Verilen cezaların ödüle dönüşmesinin engellenebilmesi, dişe diş yaklaşımıyla ve hadlerin korunmasıyla kabil… Beyin gönül fırtınasında dillendirdiğimiz, hukuk ile ilgili hükümleri yorumlamak ve hüküm koymak değil… Hukuk, hukukçuların işi… Hükmün tek sahibi, her şeye hükmeden Hakîm… Bizim vurgulamaya çalıştığımız, kaos/kargaşa ortamını tetikleyen âmillerin yok edilebilmesinin, eğitim süreciyle ve dişe dişle önlenebileceği hususu… Eğitimden/terbiyeden, edepten, ilim ve irfandan yoksun olanların, haksızlık yapanların ve zulüm ile hükmedenlerin nihaî çıkmazının dişe dişle bertaraf edilebileceği hususu… Haksız kazanç yapanlarla, gıda fiyatlarını stoklayarak veya farklı usullerle yükseltenlerle, elde ettikleri çıkarların altındaki yaptırımlar uygulayarak başarılı olunamaz… Haksız elde edilen kazancın süratle kamu yararına kullanılması, kamuya aktarılması gerekir… Sermayenin bir avuç çıkarcıların elinden alınması ve hakça paylaşımı gerekir… Kazancın, emek ve üretim ile elde edilebilmesi gerekir… Kazancın, parayla para kazanmak illetiyle olması; sermayenin urlaşmasına ve paranın insanları kullanmasına neden durum… Böylesi durum, tüketimin yükselmesi, üretimin azalmasıdır… Olması gereken; insanın, parayı insan yararına kullanmasıdır; üreterek tüketmesidir…
Dişe diş yaklaşımını, diş kirası güzellemesiyle de geçiştiremeyiz… Diş kirası, eskiden varlıklı olan kimselerin, iftar yemeğinden sonra iftara çağrılan ihtiyaç sahiplerinin onurlarını incitmeden onlara verdikleri harçlık… Diş kirası, bir kimseye, yaptığı iş için fazladan verilen para… Diş kirası; Osmanlı döneminde sultanların, vezirlerin ve saraydaki yüksek memurların, iftardan sonra fakirlere dağıttıkları para… Diş kirası, zekât ibadetiyle alâkalı… Dişe diş, inandığıyla yaşamanın icâbı… Diş kirası ve dişe diş, birilerinin insafına bırakılamayacak kadar mühim… Dişe dişin, diş kirasının birkaç sözle harmanlanıp çok güzel dile getirilmiş hâli: “Allah’ın on pulunu bekleye dursun on kul; bir kişiye tam dokuz, dokuz kişiye bir pul. Bu taksimi kurt yapmaz kuzulara şah olsa; yaşasın, kefenimin kefili karaborsa!” (Necip Fazıl Kısakürek)…
Dişe diş, diş kirasının da ötesinde önemli bir değer… Dişin işlevinin olabilmesi ise, diş etinin çekilmemesine ve dişin çürümemesine bağlı! Diş kirası bedeli, varlıklının dişinin kovuğuna bile gitmezken, daha ağır bedel, muhtacın dişinin kırılmasıdır… Dişe diş, ne diş kirasıyla ne diş kırılmasıyla geçiştirilemez… Yoksa dişi ve işi sağlam olanlar, dişine göre bulduklarıyla dişinin kovuğuna giden sembolik bedellerle vicdanlarını tatmin edemezler… Her şeyin bir bedeli ve bir ederi var… Alternatifsiz bedel… Dişe diş! Selam, sevgi ve saygılarımla.

# YAZARIN DİĞER YAZILARI

Yazar Muzaffer Çeven - Mesaj Gönder


göndermek için kutuyu işaretleyin

Yorum yazarak Manşet Aydın Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Manşet Aydın hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Manşet Aydın editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Manşet Aydın değil haberi geçen ajanstır.



Anket Aydın'da hangi ismi belediye başkan adayı olarak görmek istersiniz?
Tüm anketler